İstanbul’un kalbinde bir başka kalp atıyor: Akaretler. Sessiz ama elit, sakin ama ihtişamlı. İşte tam bu sokakların arasında yer alan W Hotel, sıradan otellerin çok ötesinde. Modern tasarımı, loş koridorları, kadife dokunuşu andıran iç atmosferiyle bu otel, geceleri adeta başka bir evrene açılan kapı gibi.
Ve o gece…
İstanbul escort olarak tanıştığım o özel kadınla buluştuğum gecede, bu kapıdan içeri girerken yaşanacakları tahmin bile edemezdim.
İstanbul’da uzun süredir yaşayan biri olarak birçok escortla tanıştım. Kimi sıradandı, kimi beklentimin altındaydı, kimi ise tam aradığım gibiydi ama kalıcı değildi. Ta ki o güne kadar. Onunla sosyal bir platformda tanıştık. Mesajlarında sade ama etkili bir üslubu vardı. “W Hotel’de buluşmak ister misin?” diye sorduğunda, daha onu görmeden bile bu gecenin diğerlerinden farklı olacağını hissetmiştim.
Akşam üzeri yola çıktım. Beşiktaş’ın içinden yürüyerek Akaretler’e geçtim. Otelin önüne vardığımda telefonuma baktım: “Oda 312, kapı açık olacak. Sadece sessiz ol.”
Kalbim hızlandı. Koridorları geçerken ayak seslerim bile bana fazla geliyordu. Ve sonunda 312 numaralı odanın önündeydim. Gerçekten de kapı aralıktı. İttim. İçeri girdiğimde karanlığın içinden gelen tek şey vardı: parfüm kokusu. Derin, şehvetli ve beni içine çeken bir aroma…
Kapıyı kapattım. Odayı sadece yatağın kenarına yerleştirilmiş birkaç küçük mum aydınlatıyordu. Gözlerim alışmadan önce onun sesini duydum. “Hoş geldin…”
İşte o ses…
Sanki zihnime işler gibi, tensel değil ruhsal bir etki bıraktı.
Göz göze geldiğimizde, kelimeler anlamını yitirdi. Çünkü beden dili, her şeyi anlatmaya başlamıştı bile.
W Hotel İstanbul escort
W Hotel’in içinde, zaman dışı bir gerçeklik yaşanıyordu. İstanbul escort hizmeti veren bir kadının bu kadar zarif, bu kadar bilinçli, bu kadar etkileyici olabileceğini hiç düşünmemiştim. Ne aceleciydi, ne yapmacık. Her şey doğal akıyordu. Yanıma geldiğinde üstünde ipekten bir sabahlık vardı. O sabahlığın altındaysa yalnızca tutkular…
Ellerimiz birleştiğinde, içimde bir şeyler değişmeye başladı. Sadece fiziksel bir yakınlık değil, zihinsel bir çözülme yaşıyordum. Günün stresinden, işin ağırlığından, geçmişin yaralarından arınıyordum. O bir İstanbul escorttu, evet. Ama o an bana terapist gibi de geldi, sevgili gibi de, sırdaş gibi de…
Saatler boyunca birbirimize dokunduk, konuştuk, sustuk… Sessizlik bile güzeldi. Müzik bile çalmıyordu. W Hotel’in kalın duvarları, dış dünyayı tamamen dışarıda bırakıyordu. Biz sadece o odada vardık. Mumların ışığında birbirimize baktığımızda, gözlerinde sadece arzu değil; kabulleniş, anlayış, şefkat gördüm.
Gece ilerledikçe işler daha da derinleşti. Onun bana gösterdiği her teknik, her dokunuş profesyonel değildi. İçten geliyordu. Arzularını saklamıyordu. Kendini bana açtıkça, ben de içimdeki sınırları kaldırdım.
Ve anladım ki; İstanbul’da aradığım şey “beden” değil. Aradığım şey: Gerçek bir temasmış.
İstanbul escort dünyası içinde bu kadar yoğun ve aynı anda huzurlu bir deneyim yaşamak… Beklemiyordum.
Sabaha karşıydı. Gözlerimiz hafif uykuluydu ama birbirimizden kopmamıştık. Yataktan kalktığında pencereyi açtı. İstanbul yavaş yavaş. Uzakta ezan sesi geldi. Sokağın başında bir simitçi tezgâh kuruyordu. Hayat dışarıda devam ediyordu ama biz hâlâ birbirimize sarılmıştık.
“Bir gün daha görüşelim mi?” diye sorduğumda, ve diğer hafif bir gülümsemeyle cevap verdi:
“Ben her zaman buradayım… Aynı otel, aynı oda. Sen hazır olduğunda.”
Bu cümle, zihnimin en derinine kazındı.
Ve şimdi sana sesleniyorum.
Eğer İstanbul’da aradığın şey sadece bir beden değil, bir ruhla temas ise…
İstanbul escort kavramının klişelerin çok ötesine geçebileceğini öğrenmek istiyorsan…
Akaretler’de, W Hotel’in içinde bir gece geçir.
Belki de senin için her şey, o 312 numaralı odanın aralığından başlayacak.