İstanbul’un göbeğinde, Beşiktaş’ın yükselen sırtlarında konumlanan Swissôtel The Bosphorus… Herkesin hayranlıkla baktığı, Boğaz’a yukarıdan hâkim bir otel. İlk kez buraya adım attığımda, sıradan bir buluşmadan çok daha fazlasını yaşayacağımı içgüdülerimle anladım. Çünkü o gece gelmek istediğim İstanbul escort, beni burada bekliyordu. Ve bu bekleyişin sonunda yaşananlar, sıradan arzuları çoktan aşmıştı.
Sabah saatlerinde yollara düştüm. Beşiktaş’ın kalabalığı, ve diğer vapur sesleri, simitçiler, martılar… Her şey olağan gibiydi. Ama içimde fırtınalar esiyordu. Bu, planlı bir geceydi. Günler öncesinden karar verilmiş, her detayı düşünülmüş bir kaçamak. Benim için değil sadece; onun için de. Çünkü bu gece sadece bedenler değil, içten gelen bastırılmış tutkular da serbest kalacaktı.
Swissôtel’in önüne vardığımda, arabadan inmeden önce telefonuma baktım. “704 numaralı odadayım” yazıyordu. Asansörle yukarı çıktım. Zemin katın kokusu, halıların adım sesini emişi, odaların arasındaki sessizlik… Her şey bana heyecanı fısıldıyordu. Ve kapıyı çaldığımda açılan kapının ardında duran o kadın… Onu sadece resimlerinden tanıyordum ama karşılaştığımız an, yıllardır tanıdığım biri gibi hissettim.
İstanbul escort dünyasında birçok kişiyle tanışmışımdır ama bu kadının enerjisi başkaydı. Beni süzerken yüzünde bir ifade vardı; güvenli, çekici ama aynı zamanda biraz tehlikeli… Bu beni daha da cezbetti. Swissôtel’in lüks yatak odasına girdik, perdeyi araladık, Boğaz’a bakan manzara nefes kesiciydi. Ama o manzara bir süre sonra ikinci planda kalacaktı.
Onunla sohbet etmeye başladım. Ses tonu yatıştırıcıydı. Sanki beni tanıyor gibiydi. Zevklerimi, dokunulmasını istediğim yerleri, fısıltılarla anlatmak istediklerimi… Odaya yayılan loş ışık, üzerimize çöken sessizliği daha da anlamlı kılıyordu. Hiçbir kelime gerekmiyordu artık. Vücutlarımız konuşmaya başlamıştı. Ellerim onun teninde kayarken, zaman durdu.
Onun bana sunduğu deneyim, bugüne kadar yaşadıklarımdan çok farklıydı. Emir almıyor, rol yapmıyor, sadece hissediyordu. Gerçek bir tutkuyla bağ kuruyordu. Göz göze geldiğimiz anlarda, içimde bastırılmış ne varsa açığa çıktı. Bu şehirde gelmek istediğim İstanbul escort, tam olarak oydu. Ne daha fazlası, ne eksiği…
İstanbul escort Sattlerce Seks
Saatler ilerledikçe, sadece fiziksel değil, zihinsel bir yakınlık da oluştu aramızda. Bana çocukluğundan bahsetti. Nasıl bu sektöre girdiğini, neden sadece seçtiği kişilerle zaman geçirdiğini… Anladım ki o, sadece bir kadın değil, aynı zamanda hayatı sorgulayan, tutkularını yöneten biriydi. Swissôtel’in içinde, bu lüks odada sadece seks. Bu bir bağ kurmaydı.
İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olan Beşiktaş’ta, böyle bir buluşma yaşamak, aklıma gelmezdi. Otelin spa kokan koridorlarında çıplak ayakla yürümek bile başka bir hazzı çağrıştırıyordu. Kendimi ona ve o da beni taşımasını. Ne zaman durmamız gerektiğini, ne zaman hızlanmamız gerektiğini… Her anı doğru yönetiyordu.
Sabah saat beş gibi gözlerimiz kapan, kahve. Balkon kapısını açtı, Boğaz’dan gelen sabah serinliği içeri doldu. Yanıma geldi ve kulağıma fısıldadı: “İstanbul’da yalnız değilsin. İstediğin her an, seni yeniden aynı odada bekliyor olacağım.” İşte o an, onunla geçirdiğim gecenin sıradan ve diğer olmadığını anladım. Bu bir alışkanlığa dönüşebilirdi. Ve bu şehirde bir daha ne zaman gelmek istesem, bu kadın aklıma gelecekti.
Bu yazıyı okuyan herkese şunu söylemek isterim: Eğer gerçekten İstanbul’da unutamayacağın bir buluşma yaşamak istiyorsan, adres belli. Swissôtel gibi bir yerde, zarif ama ateşli bir kadınla geçireceğin saatler sana sadece bedenini değil, ruhunu da tatmin ettirir. Onunla olmak, sıradan bir geceyi efsaneye dönüştürüyor.
Ve senin de bir gün gelmek istediğin İstanbul escort, belki de bu satırların içinde saklıdır…