Taksim’in kalbinde yükselen CVK Park Bosphorus, şehri avucunun içine alan bir noktada durur. Yukarıdan baktığında tüm kaos anlamını yitirir, sadece sen ve o manzara kalırsınız. Ama o gece manzara yalnızca Boğaz değildi.
Çünkü o gece karşımdaki kadın, hayal gücümün ötesinde bir tutkunun temsilcisiydi.
Ve o bir İstanbul escorttu…
Ama o kadar sempatikti ki, tanımadan önce onun bu kadar baştan çıkarıcı olabileceğini asla tahmin edemezdim.

Buluşmadan önce mesajlaştığımız her cümlesi tatlı bir flört havası taşıyordu.
“Ben biraz deli gibiyim ama seni yormam, sadece biraz fazla sarılırım,” yazmıştı.
Gülümsemiştim.
Kimi kadınlar seksi olmak için uğraşır, kimileri ise farkında bile olmadan delirtici olur.
O ikinci gruptaydı.
Otele giriş yaptığımda saat 20:45’ti.
Üst kata çıkan asansörde, içimde kelebekler değil, çığlık atan kuşlar uçuyordu.
Oda 1003.
Kapıya geldiğimde kısa bir nefes alıp çaldım.
Kapı açıldığında gördüğüm şey tarifsizdi.
Üzerinde pembe, ince askılı bir gecelik vardı.
Altına şeffaf çorap giymişti.
Ama asıl dikkat çeken şey, yüzündeki o saf gülümsemeydi.
Sanki çocukça bir heyecanla beni beklemişti.
“Gel hadi, ne çok geç kaldın!” diye hafifçe sitem etti ama sonra kahkaha attı.
İşte o anda anladım:
Bu geceyi ben yönetmeyeceğim.
İçeri girdim, kapıyı kapadım.
Kokusu…
Vanilyayla karışık yasemin.
Yumuşak, ama teninize işleyen türden.
Koltukta oturduk.
Bir şeyler içtik.
Konuşması o kadar rahattı ki, bir süreliğine onun bir İstanbul escort olduğunu bile unuttum.
Bana çocukluğundan bahsetti, sevdiği dizilerden, izlediği saçma filmlerden…
Ama o sırada parmakları yavaşça dizime yaklaşmaya başlamıştı.
Gözleri hâlâ gülümsüyordu ama vücudu başka bir dil konuşuyordu.
İstanbul escort seni bekliyor
“Biliyor musun,” dedi,
“Benimle birlikte olan adamların çoğu başta tatlı olduğumu düşünüyor. Ama gece sonunda fikrini değiştiriyorlar.”
Merakla sordum:
“Neden?”
Dudaklarını ısırdı.
“Çünkü ben tatlı görünürüm ama yatakta… başka biriyim.”
O anda gözlerindeki gülümseme yerini karanlık bir ışığa bıraktı.
Kalktı, önümde diz çöktü.
Yavaşça pantolonumu açtı.
Ve daha ne olduğunu anlayamadan kendimi onun sıcak dudaklarının arasında buldum.
Öylesine dikkatli, öylesine kontrollüydü ki…
Hem çıldırıyordum hem de onun temposuna direnemiyordum.
Gözümün içine bakarken devam etti.
Ve bir an durup şöyle dedi:
“Ben sadece seni tatmin etmek için burada değilim. Kendimi de parçalayıp yeniden yaratmak istiyorum.”
Bu söz, gecenin yönünü tamamen değiştirdi.
Yatağa geçtiğimizde onun bir fırtınaya dönüştüğünü gördüm.
Sempatikliği, yerini vahşi bir iştaha bırakmıştı.
Üzerime çıkıp beni kontrol ederken saçlarını geriye attı ve karnıma eğildi.
Dudakları, tenimi öptükçe vücudumun en derin yerleri ısınmaya başladı.
“İstanbul escort” kelimesini ilk kez bu kadar anlamlı buldum.
Çünkü o kadın gerçekten İstanbul’un özetiydi:
Dışarıdan sevimli, içeriden sonsuz bir tutku cehennemi.
Gece boyunca defalarca seviştik
Her seferinde başka bir oyunla geldi bana.
Birinde bağırdı, diğerinde sadece fısıldadı.
Bir an bana sarılıp uyumak istermiş gibi oldu, sonra birden sırtıma tırnaklarını geçirdi.
Delilikti bu.
Ama öyle bir delilik ki…
Her erkeğin gönüllü olarak içine düşeceği türden.
Sabaha karşı yorgun düşmüştüm.
Ama o hâlâ enerjikti.
Saçları dağılmış, çarşafın içine sarılmış halde odanın ortasında çıplak dans ediyordu.
“Ben sana normal bir gece vaat etmedim,” dedi,
“Rüyalarını bozacak, uykularını karıştıracak bir kadın sözü verdim.”
Ve verdiği her kelimeyi yaşattı.
Şimdi bu satırları yazarken aklımda hâlâ onun gülümsemesi, tırnaklarının tenimdeki izi ve o çılgın enerjisi var.
Eğer İstanbul’da sadece vücuduna değil, hayatına da iz bırakacak bir kadınla gece geçirmek istiyorsan…
Ve onun tatlı sesiyle deliliğin arasında kaybolmaya hazırsan…
İstanbul escort seni bekliyor.
Ama dikkat et:
Bu kadın sadece sevişmez.
Seni güldürür, yorar, sarar, sonra yeniden içinden alır.
Ve ertesi sabah, artık başka bir adam olarak uyanırsın.